top of page

12. Yargı Paketi 2025: Nafaka, Af ve Boşanma Düzenlemeleri Hakkında Kapsamlı Rehber

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Mete ŞAHİN
    Av. Mete ŞAHİN
  • 15 Eki
  • 7 dakikada okunur
12. Yargı Paketi 2025 nafaka, af ve boşanma düzenlemeleri hakkında kapsamlı rehber

Giriş: 12. Yargı Paketi Nedir ve Türkiye'nin Gündemini Neden Bu Kadar Meşgul Ediyor?


Türkiye'nin hukuk gündeminde önemli bir yer tutan ve kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olan 12. Yargı Paketi, Adalet Bakanlığı tarafından yürütülen geniş kapsamlı Yargı Reformu Stratejisi'nin en yeni halkasını oluşturmaktadır. Bu paket, önceki yargı paketlerinden farklı olarak, ceza hukuku alanındaki düzenlemelerden ziyade, doğrudan milyonlarca aileyi ve bireyi ilgilendiren Medeni Hukuk, özellikle de Aile Hukuku alanına odaklanmaktadır. Paketin temel hedefleri arasında, uzun süren yargılama süreçlerini kısaltmak, mahkemelerdeki işleyişi ve usulleri daha basit ve etkin hale getirmek ve bu yolla toplumsal adalet beklentisine yanıt vermek bulunmaktadır. Bu reformların Ankara gibi büyük şehirlerdeki davalara etkisi ve bir Ankara avukat ile çalışmanın önemi, bu süreçte en çok merak edilen konular arasındadır.


11. ve 12. Yargı Paketleri Arasındaki Kritik Fark


Kamuoyunda sıkça birbiriyle karıştırılan 11. ve 12. Yargı Paketleri arasında temel bir odak ayrımı bulunmaktadır. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamalarıyla netleştiği üzere, 11. Yargı Paketi ağırlıklı olarak ceza mevzuatını ilgilendiren konuları ele almıştır. Bu paket, meskun mahalde silah atma, trafikte yol kesme gibi toplumsal huzuru bozan eylemler, bilişim suçları, yasa dışı bahis ve suça sürüklenen çocuklarla ilgili cezai yaptırımları güçlendirmeyi amaçlamaktadır.


Buna karşılık, 12. Yargı Paketi ise tamamen hukuk davaları, özellikle de boşanma usulleri, yoksulluk nafakası, mal paylaşımı ve velayet gibi Aile Hukuku'nun en hassas ve tartışmalı alanlarına yönelik reformlar içermektedir. Bu ayrım, 12. Yargı Paketi'nin yasalaşma sürecinin çok daha tartışmalı ve uzun olabileceğinin önemli bir göstergesidir.


Paketin Mevcut Durumu ve Yasalaşma Takvimi


Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 12. Yargı Paketi'ne ilişkin çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu ve yaklaşık 41 maddelik bir taslak metnin hazırlandığını ve TBMM grubuna sunulduğunu ifade etmiştir. Paketin Meclis'e sunulması ve yasalaşması için net bir tarih verilmese de, genel beklenti 11. Yargı Paketi'nin yasalaşmasının ardından, muhtemelen 2025 yılı sonu veya 2026 yılının ilk çeyreğinde TBMM gündemine alınacağı yönündedir.


En Çok Merak Edilen Soru: 12. Yargı Paketi'nde Genel Af veya İnfaz İndirimi Var Mı?


12. Yargı Paketi'nde genel af veya infaz indirimi olmadığını belirten bilgi kartı

Her yeni yargı paketi beklentisiyle birlikte kamuoyunda en çok merak edilen ve en yoğun aranan konuların başında "genel af" veya "infaz indirimi" iddiaları gelmektedir. "12. yargı paketi af" gibi arama sorgularının sıklığı, bu konudaki toplumsal beklentinin ve bilgi ihtiyacının ne denli yüksek olduğunu göstermektedir.


Resmi Açıklamalar ve Net Cevap


Bu konudaki kafa karışıklığını ve dezenformasyonu sonlandırmak adına hem Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) hem de Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından yapılan açıklamalar son derece nettir: 12. Yargı Paketi'nde genel af veya af niteliği taşıyan herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bakan Tunç, bu paketin tamamen hukuk mevzuatına odaklandığını, ceza ve infaz rejimine yönelik değişiklikler içermediğini defaatle vurgulamıştır.


Kavram Karmaşası: "Af" ile "İnfaz Düzenlemesi" Arasındaki Fark


Kamuoyundaki beklentinin temel kaynağı, "af" ile "infaz düzenlemesi" kavramları arasındaki hukuki farkın tam olarak anlaşılamamasıdır.


  • Genel Af: Bir suçun tüm hukuki sonuçlarıyla birlikte (ceza, sicil kaydı vb.) ortadan kaldırılmasıdır.


  • İnfaz Düzenlemesi: Suçu veya cezayı ortadan kaldırmaz, sadece cezanın "nasıl çekileceği" ile ilgili koşulları (denetimli serbestlik, koşullu salıverilme vb.) değiştirir.


Örneğin, 10. Yargı Paketi gibi önceki düzenlemeler, bir "af" olmamasına rağmen infaz koşullarını değiştirerek on binlerce hükümlünün cezaevinden daha erken çıkmasını sağlamıştır. Bu durum, kamuoyunda "af çıktı" şeklinde algılanmış ve her yeni pakette benzer bir beklentiye yol açmıştır. Ancak 12. Yargı Paketi'nin konusu bu değildir.


"12 Yıl Cezaya 9 Ay Hapis" İddiası ve Gerçekler


Bu bilgi kirliliği ortamında ortaya atılan "yeni yargı paketiyle 12 yıl ceza alan birinin 9 ay hapis yatıp çıkacağı" gibi soyut iddialar, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından kesin bir dille yalanlanmıştır. Sonuç olarak, 12. Yargı Paketi bir af veya infaz indirimi paketi değildir ve bu yöndeki beklentiler gerçeği yansıtmamaktadır.


Mercek Altında: Yeni Nafaka Düzenlemesi ve "Süresiz Nafaka" Tartışmaları


12. Yargı Paketi'nin en çok tartışılan ve toplumsal olarak en derin fay hatlarını harekete geçiren bölümü, hiç şüphesiz yoksulluk nafakasına ilişkin planlanan değişikliklerdir. "Süresiz nafaka kalkıyor mu?" sorusu, paketin en merak edilen detayıdır.


Mevcut Sistem: "Süresiz Nafaka" Gerçekten Ömür Boyu Mu?


Tartışmaların merkezinde yer alan "süresiz nafaka" kavramı, genellikle yanlış anlaşılmakta ve "ömür boyu ödenen bir maaş" olarak algılanmaktadır. Oysa mevcut hukuki durum daha farklı ve koşullara bağlıdır.


  • Hukuki Dayanak (TMK Madde 175): Türk Medeni Kanunu, "boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla... süresiz olarak nafaka isteyebileceğini" düzenler.


  • "Süresiz" Ne Demek?: Buradaki "süresiz" ifadesi, nafakanın başlangıçta belirli bir bitiş tarihiyle sınırlandırılmaması anlamına gelir, ancak bu, nafakanın hiçbir koşulda sona ermeyeceği demek değildir.


  • Nafakanın Sona Erme Halleri: Mevcut kanuna göre yoksulluk nafakası, aşağıdaki durumlarda kendiliğinden veya mahkeme kararıyla sona erer:


  1. Nafaka alan tarafın yeniden evlenmesi.

  2. Taraflardan birinin ölümü.

  3. Nafaka alan tarafın yoksulluk durumunun ortadan kalkması (örneğin, iyi bir işe girmesi, miras kalması vb.).


12. Yargı Paketi ile Önerilen Model: Evlilik Süresine Göre Kademeli Nafaka


Adalet Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı taslaklara göre, "süresiz" olma ilkesi terk edilerek yerine evlilik süresiyle orantılı, kademeli ve üst sınırı olan bir nafaka sistemi getirilmesi planlanmaktadır.


  • Kademeli Modelin Detayları: Henüz netleşmemiş olmakla birlikte, tartışılan formüller genel olarak şu şekildedir:

    -Kısa süreli evliliklerde (örneğin 2-3 yıla kadar) daha kısa süreli (örneğin 5 yıl) nafaka ödenmesi.

    -Orta süreli evliliklerde (örneğin 5-10 yıl arası) daha uzun (örneğin 12 yıl) bir üst sınır getirilmesi.

    -Çok uzun süreli evliliklerde (örneğin 15 yıl üzeri) ise evlilik süresi dikkate alınarak daha uzun bir nafaka süresi belirlenmesi.


  • Hayat Kurtaran İstisnalar: Yeni düzenlemenin en kritik noktası, bu süreli sistemin dışında tutulacak istisnai durumlardır. Taslak çalışmalarda, nafaka alan tarafın ağır bir engellilik durumu, bakıma muhtaç olması, ileri yaş nedeniyle çalışmasının mümkün olmaması veya bakıma muhtaç bir çocuğun velayetine sahip olması gibi özel durumlarda, nafakanın yine süresiz olarak devam edebileceğine dair hükümlerin yer alması öngörülmektedir.


Yoksulluk Nafakası ve İştirak Nafakası Ayrımı: Çocukların Durumu Ne Olacak?

12. Yargı Paketi ile önerilen evlilik süresine göre kademeli nafaka modeli infografiği

Nafaka tartışmaları, özellikle velayeti alan ebeveynler arasında "Çocuğumun nafakası kesilecek mi?" endişesine yol açmaktadır. Bu noktada, iki temel nafaka türü arasındaki hukuki ayrımı net bir şekilde ortaya koymak hayati önem taşımaktadır:


  • Yoksulluk Nafakası: Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan eşe ödenen nafakadır. 12. Yargı Paketi'ndeki tüm tartışmalar sadece bu nafaka türünü ilgilendirmektedir.

  • İştirak Nafakası (Çocuk Nafakası): Velayeti kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım, eğitim, sağlık gibi giderleri için ödediği nafakadır.


Dolayısıyla, 12. Yargı Paketi'nde planlanan düzenlemeler, çocukların iştirak nafakası hakkını hiçbir şekilde etkilememektedir. İştirak nafakası, mevcut kanunlar uyarınca çocuğun 18 yaşına kadar, eğer eğitimi devam ediyorsa eğitim hayatı sona erene kadar devam edecektir.


Nafaka Fonu Önerisi: Devlet Destekli Çözüm Mümkün Mü?


Nafaka tartışmalarının arka planındaki en büyük sorunlardan biri, süresinden ziyade tahsilat problemidir. Araştırmalar, Türkiye'de mahkemelerce hükmedilen nafakaların çok büyük bir kısmının (%66'ya varan oranlarda) hiç ödenmediğini göstermektedir. Bu soruna çözüm olarak, uzun süredir "Nafaka Fonu" kurulması önerisi tartışılmaktadır. Bu modelde, nafaka borçlusu ödeme yapmadığında, devlet tarafından kurulan bir fon alacaklıya ödemeyi yapar ve ardından bu parayı borçludan tahsil eder. Bu sistem, nafaka alacaklısını mağduriyetten kurtarmayı amaçlar. Ancak bu model henüz bir öneri aşamasındadır ve 12. Yargı Paketi'nde yer alıp almayacağı belirsizdir.


Boşanma Davaları Hızlanacak Mı? İki Aşamalı Yargılama Sistemi Tartışması


12. Yargı Paketi'nin getirdiği iki aşamalı boşanma davası modelinin, mevcut tek aşamalı sistemle karşılaştırması

Yargı reformunun en temel hedeflerinden biri, "makul sürede yargılanma hakkı"nı güvence altına almaktır. Bu hedef doğrultusunda 12. Yargı Paketi'nin boşanma davalarının yapısını kökten değiştirebilecek "iki aşamalı yargılama" modelini gündeme getirmesi beklenmektedir.


Mevcut Çekişmeli Boşanma Süreci


Mevcut sistemde bir çekişmeli boşanma davası, boşanmanın kendisi, velayet, nafaka, maddi-manevi tazminat ve mal paylaşımı gibi tüm konuların bir arada görüldüğü tek ve bütüncül bir süreçtir. Bu durum, davaların ortalama 1 ila 3 yıl sürmesine, istinaf ve temyiz süreçleriyle birlikte bu sürenin 4-5 yılı bulabilmesine neden olmaktadır.


Önerilen Yeni Model: "Boşanma Kararı Önce, Mali Konular Sonra"


Adalet Bakanlığı'nın önerdiği iki aşamalı sistem, bu bütüncül yapıyı ayırmayı hedeflemektedir:


  • Aşama 1 (Boşanma Kararı): Mahkeme, öncelikli olarak tarafların boşanıp boşanmayacağına ve velayet gibi acil konulara karar verecektir.

  • Aşama 2 (Mali Sonuçlar): Boşanma kararı verildikten sonra, maddi-manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve mal paylaşımı gibi mali konular ayrı bir aşamada veya dava ile ele alınacaktır.


Bu modelin en büyük vaadi, tarafların medeni durumlarını hızla netleştirmektir. Ancak kadın örgütleri ve birçok hukukçu, bu modelin ekonomik olarak zayıf olan tarafı (genellikle kadın) en önemli müzakere kozundan mahrum bırakacağı ve ekonomik hakları için yıllarca sürecek ikinci bir hukuk mücadelesine zorlayacağı yönünde ciddi endişeler taşımaktadır.


Ankara ve Yenimahalle'de Boşanma ve Nafaka Süreçleri: Bilinçli Adımlar İçin Yol Haritası


Ankara Adliyesi - 12. Yargı Paketi sonrası boşanma ve nafaka davaları için Ankara ve Yenimahalle'de hukuki danışmanlık

Ulusal düzeyde tartışılan 12. Yargı Paketi'nin getireceği değişiklikler, yasalaştığı takdirde doğrudan Ankara'da ve Yenimahalle gibi büyük ilçelerde yaşayan vatandaşların açacağı veya devam eden davalarını etkileyecektir.


Ankara Adliyesi, Türkiye'nin en yoğun adliyelerinden biridir ve Aile Mahkemeleri'ndeki dava süreçleri zaman alabilmektedir. Yeni düzenlemeler yasalaştığında, Ankara'daki hukuk pratiğinde önemli değişiklikler yaşanacaktır. Örneğin, yeni bir nafaka davası açacak olan Ankaralı bir vatandaş, talebini artık evlilik süresine göre belirlenecek yeni yasal sınırlar çerçevesinde yapmak zorunda kalacaktır.


Yasal süreçlerin bu denli karmaşıklaştığı ve değiştiği bir dönemde, özellikle Ankara gibi büyük bir metropolde ve Yenimahalle gibi nüfusu yoğun bir ilçede yaşayan vatandaşlar için uzman bir boşanma avukatı ile çalışmak, bir lüksten ziyade bir zorunluluktur. Alanında uzman bir avukat, güncel yasal değişiklikleri takip ederek müvekkilinin haklarını en üst düzeyde koruyacak stratejiyi belirler ve usul hataları nedeniyle yaşanabilecek geri dönülmez hak kayıplarının önüne geçer. Ankara ve Yenimahalle'de Aile Hukuku alanında karşılaştığınız hukuki sorunlar ve 12. Yargı Paketi'nin olası etkileri hakkında detaylı bilgi ve profesyonel destek almak, haklarınızı en doğru şekilde savunabilmeniz için atacağınız en önemli adımdır.


Sıkça Sorulan Sorular (SSS)


Yeni nafaka yasası ne zaman çıkacak ve yürürlüğe girecek?


Yeni nafaka düzenlemesini içeren 12. Yargı Paketi'nin yasalaşması için henüz net bir takvim bulunmamaktadır. Paketin TBMM'ye sunulması ve yasalaşma sürecinin 2025 yılı sonunu veya 2026 yılının ilk çeyreğini bulması beklenmektedir.


Süresiz nafaka tamamen kalkıyor mu, yoksa istisnaları var mı?


Önerilen düzenleme, kural olarak nafakayı evlilik süresiyle sınırlandırmayı hedeflese de, önemli istisnalar içermektedir. Nafaka alan tarafın ağır engellilik, sürekli bakıma muhtaçlık, ileri yaş veya bakıma muhtaç bir çocuğa bakma gibi özel durumlarının olması halinde, nafakanın yine süresiz olarak devam etmesi öngörülmektedir.


Şu an nafaka alıyorum, yeni yasa beni etkileyecek mi?


Hukukun "kanunların geriye yürümezliği" ilkesi gereğince, yeni yasaların kural olarak kesinleşmiş mahkeme kararlarını etkilememesi beklenir. Ancak, yasanın geçiş maddelerinde aksine bir düzenleme getirilmesi ihtimali bulunmaktadır. Bu konudaki netlik, yasa metni son halini aldığında ortaya çıkacaktır.


Çocuğumun nafakası (iştirak nafakası) kesilecek mi?


Hayır, kesilmeyecektir. 12. Yargı Paketi'ndeki nafaka tartışmaları sadece eşe ödenen "yoksulluk nafakası" ile ilgilidir. Çocuğun bakımı için ödenen "iştirak nafakası" bu düzenlemelerin tamamen dışındadır.


12. Yargı Paketi'nde af veya mahkumlara indirim kesinlikle yok mu?


Evet, kesinlikle yoktur. Gerek Adalet Bakanlığı gerekse Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 12. Yargı Paketi'nin bir af veya infaz indirimi içermediğini, paketin tamamen hukuk davalarına (nafaka, boşanma vb.) odaklandığını defalarca açıklamıştır.


Yasal Uyarı


Bu yazı, Avukat Mete Şahin Hukuk Bürosu tarafından yalnızca genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Yazıda yer alan bilgiler hukuki tavsiye niteliği taşımaz ve avukat-müvekkil ilişkisi oluşturmaz. Yasal düzenlemeler ve mahkeme kararları sürekli değişebilmektedir. Bu nedenle, bu yazıdaki bilgilere dayanarak herhangi bir işlem yapmadan önce mutlaka uzman bir avukata danışmanız gerekir.






Yorumlar


bottom of page