top of page

TCK 78 | Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçu (Uluslararası Hukuk ve Türk Ceza Hukuku Bağlamında Kapsamlı Analiz)

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Mete ŞAHİN
    Av. Mete ŞAHİN
  • 14 Kas
  • 9 dakikada okunur
TCK 78 (Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar) örgüt suçu hukuki analizi

Giriş: Uluslararası Suçlar Alanında TCK Madde 78’in Hukuki Konumu


Türk Ceza Kanunu (TCK), sadece ülkenin iç hukuku ile ilgili düzenlemeleri içermekle kalmaz, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası hukuka ve insan hakları yükümlülüklerine olan bağlılığını gösteren ağır suç tiplerini de düzenler. Bu kapsamda, TCK'nın İkinci Kitap, Birinci Kısım, Birinci Bölüm'ü, "Uluslararası Suçlar" başlığı altında, insanlığa karşı işlenebilecek en vahim eylemleri cezalandırmayı amaçlamaktadır. TCK Madde 78, bu bölümün ayrılmaz bir parçası olarak, "Örgüt" suçunu düzenlemektedir.


TCK 78’in temel amacı, soykırım (TCK 76) ve insanlığa karşı suçlar (TCK 77) gibi kitlesel ihlalleri kolaylaştıracak veya doğrudan gerçekleştirecek örgütsel yapıları, bu asıl suçlar henüz işlenmese dahi cezalandırarak önlemektir. Kanun koyucunun bu yaklaşımı, uluslararası suçların bireysel eylemlerden çok, organize yapılar tarafından işlendiği gerçeğinden hareketle, örgütlenmeyi bağımsız bir tehlike suçu olarak ele almıştır. Bu tehlike suçu, örgüt kurulduğu anda ya da üyelik gerçekleştiği anda oluşur; amaçlanan suçun işlenmesi zorunlu değildir.


Bu nitelikteki davalar, ulusal ceza hukuku ile uluslararası ceza hukuku doktrinini birleştiren derin ve teknik bir uzmanlık gerektirir. Özellikle idari ve hukuki süreçlerin merkezi olan Ankara'da, bu tip yüksek profilli davaların takibi, mevzuata, güncel içtihatlara ve uluslararası standartlara tam hâkimiyet gerektirmektedir. Bu kapsamlı analiz, TCK 78’in özel hükümlerini, TCK 220 ile olan hayati farkını, zamanaşımı konusundaki istisnai duruşunu ve tüzel kişilere uygulanan özel hükümleri, doktrin ve yargı uygulamaları ışığında detaylıca inceleyecektir.



I. TCK Madde 78 Suçunun Kanuni Tanımı ve Temel Unsurları



A. Maddenin Tam Metni ve Yapısal Ayrımı


TCK Madde 78, örgütü kuran/yöneten kişi ile örgüte üye olan kişiye farklı cezalar öngörerek failin rolüne göre bir ayrım yapmaktadır. Maddenin tam metni aşağıdaki gibidir:


Örgüt

Madde 78- (1) Yukarıdaki maddelerde yazılı suçları işlemek maksadıyla örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu örgütlere üye olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

(3) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.


TCK Madde 78 Gerekçesi, maddenin amacının, soykırım ve insanlığa karşı suçların örgüt şeklindeki yapılanmalarla işlenmesi halinde dahi, örgütün kurulmasını ve katılımı ayrıca cezalandırmak olduğunu ortaya koymaktadır. Bu, TCK 78 suçunun, amaçlanan asıl suçlardan (TCK 76 ve TCK 77) bağımsız bir suç olduğu anlamına gelir. Kanun, bu örgütlenme eylemini tehlikeli görmekte ve bu nedenle müstakil olarak yaptırıma bağlamaktadır.


Önemli bir hukuki prensip olarak, örgütün faaliyeti çerçevesinde amaçlanan soykırım veya insanlığa karşı suçlar fiilen işlenmiş ise, fail hem örgüt kurma/üyelik suçundan hem de işlediği asıl suçlardan dolayı ayrı ayrı cezalandırılır. Bu kural, cezanın birikimli (kümülatif) uygulanacağını belirtir ve uluslararası suçlardaki katı cezalandırma politikasını yansıtır.


B. Suçun Maddi ve Manevi Unsurları



1. Maddi Unsur (Eylem ve Örgüt Tanımı)


Suçun maddi unsuru, TCK 76 (Soykırım) veya TCK 77 (İnsanlığa Karşı Suçlar) suçlarını işlemek maksadıyla örgüt kurmak, yönetmek veya bu örgüte üye olmaktır.


TCK Madde 78, örgütün asgari üye sayısı veya yapılanması hakkında detaylı bir tanım içermez. Bu nedenle, örgütün varlığının tespiti konusunda, genel hüküm olan TCK Madde 220 (Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma) hükümlerine atıf yapılmak zorundadır. Doktrin ve Yargıtay uygulaması ışığında, TCK 78 bağlamında bir yapının örgüt olarak nitelendirilebilmesi için şu şartlar aranır:


  • Asgari Sayı: En az üç kişinin bir araya gelmiş olması.

  • Süreklilik: Örgütün belirli bir plan çerçevesinde, belirsiz sayıda suçu işlemeye elverişli bir güce, yapıya ve devamlılık kararlılığına sahip olması. Basit bir suç işleme birliği yeterli değildir.

  • Hiyerarşi: Üyeler arasında yönetici (kurucu) ve üye ayrımını gösteren, gevşek de olsa bir ast-üst ilişkisinin yani hiyerarşik bir yapının bulunması şarttır. Tüm faillerin aynı seviyede olduğu (örneğin sadece üye olduğu) bir yapı, örgüt değil, iştirak olarak değerlendirilebilir.


2. Manevi Unsur (Özel Kast)


TCK 78 suçunun diğer örgüt suçlarından ayıran en önemli özellik, aranan özel manevi kasttır. Suçun oluşabilmesi için failin, kurulan veya üye olunan örgütün amacının münhasıran Soykırım (TCK 76) veya İnsanlığa Karşı Suçlar (TCK 77) olduğunu bilmesi ve bu özel maksatla hareket etmesi gerekmektedir. Failin, amacın bu uluslararası suçlar olduğunu bilmesi ve istemesi, doğrudan kastın varlığını zorunlu kılar. Eğer örgüt, finansal dolandırıcılık veya uyuşturucu ticareti gibi genel suçları hedefliyorsa, TCK 78 değil, TCK 220 hükümleri devreye girecektir.


C. Örgüt Suçu ve Suça İştirak Arasındaki Kritik Ayrım


Ceza hukukunda suça iştirak (TCK m. 37), bir suç işleme kararının icrası kapsamında, birden fazla kişi tarafından fikir ve eylem birliği içinde birlikte suç işlenmesini ifade eder. Bu durum, belirli ve somut bir suçun işlenmesine yöneliktir.

Örgüt suçu ise, asıl suçlardan bağımsız, sürekli bir suç işleme potansiyeline sahip, hiyerarşik ve organize yapıyı ifade eder. TCK 78 davasında, sanığın eyleminin tekil bir suçun icrasına yönelik anlık bir işbirliği mi (iştirak), yoksa uluslararası suçları hedefleyen, kalıcı bir yapının parçası mı (örgüt üyeliği) olduğunun doğru tespiti, uygulanacak kanun maddesi ve ceza miktarı açısından belirleyicidir. Yargılamanın başarısı, bu ayrımın kanıtlanabilmesine bağlıdır.



II. Cezai Yaptırımlar, Güvenlik Tedbirleri ve Kümülatif Ceza Sistemi



A. Ceza Miktarları ve Failin Rolüne Göre Ayrım


TCK 78, örgüt içindeki yetki ve sorumluluk derecesine göre farklı ceza aralıkları belirlemiştir:

  • Örgüt Kurucusu veya Yöneticisi: Bu kişiler, suç örgütünün kurulmasında öncülük eden veya faaliyetlerini yönlendiren kişilerdir. Cezaları on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasıdır.

  • Örgüt Üyesi: Örgütün hiyerarşik yapısına dahil olup, amaçları doğrultusunda işlevsel bir rol üstlenen üyelere ise beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.


B. Kümülatif Uygulama İlkesi ve Tehlike Suçu Niteliği


TCK 78, bir tehlike suçu niteliğindedir; yani örgütlenme eylemi, amaçlanan suçu işlemeye elverişli bir yapı kurulduğu an cezalandırılabilir hale gelir. Amaç suçun (TCK 76/77) gerçekleşip gerçekleşmemesi, örgüt suçunun oluşumunu etkilemez.

Ancak, kanun koyucu uluslararası suçların ciddiyeti nedeniyle ağır bir yaptırım mekanizması kurmuştur. Eğer örgütün faaliyeti çerçevesinde soykırım veya insanlığa karşı suçlar fiilen işlenirse, fail yalnızca örgüt kurma/üyelik suçundan değil, ayrıca işlediği asıl suçlardan dolayı da cezalandırılır. Bu kural, suçun hazırlık aşamasının ve icra aşamasının ceza hukukunda iki ayrı ağırlık merkezi oluşturduğunu ve faillerin her aşamada sorumlu tutulacağını kesinleştirir.


C. Tüzel Kişilerin Sorumluluğu ve Zorunlu Güvenlik Tedbirleri (TCK 78/2)


Türk Ceza Hukuku, genel olarak özel hukuk tüzel kişilerinin (şirketler, dernekler vb.) doğrudan ceza ehliyetini kabul etmez. Ancak TCK 78/2, bu kurala istisnai bir durum getirerek bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunacağını zorunlu kılmaktadır.


Bu hükmün uygulanabilmesi için TCK’daki genel kurallar uyarınca şu şartlar aranır:

  1. Suçun, tüzel kişiliğin temsilcileri veya görevlileri tarafından kasten işlenmiş olması.

  2. Suçun, tüzel kişinin yararı gözetilerek (menfaat sağlanarak) işlenmiş olması.


Eğer bu şartlar ispatlanırsa, tüzel kişiye karşı TCK Madde 60'ta belirtilen güvenlik tedbirleri zorunlu olarak uygulanır. TCK 78, tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanabilecek özel olarak sayılan suçlar arasında yer almaktadır. Uygulanabilecek tedbirler arasında, şirketin yasal izninin iptali ve müsadere (el koyma) gibi çok ağır hukuki sonuçlar doğuracak yaptırımlar bulunmaktadır.


Tüzel kişiler hakkındaki güvenlik tedbirinin mandatorik (zorunlu) olması, uluslararası suçların işlenmesinde finansal veya lojistik destek sağlayan kurumsal yapıların varlığının engellenmesi yönündeki kuvvetli yasama iradesini göstermektedir. Bu, kurumsal uyumluluk (corporate compliance) ve durum tespiti (due diligence) açısından önemli yükümlülükler getirmektedir.



III. Zamanaşımı Hükmünün Uygulanmaması: Mutlak Hesap Verebilirlik İlkesi (TCK 78/3)


TCK Madde 78’i Türk Ceza Kanunu’ndaki diğer suç tiplerinden en esaslı şekilde ayıran özellik, maddenin üçüncü fıkrasında yer alan istisnai düzenlemedir: "Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez".


A. TCK 78/3 Hükmünün Hukuki Gerekçesi


Genel ceza hukuku prensipleri uyarınca, suçun üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra devletin soruşturma ve kovuşturma hakkı ortadan kalkar. Ancak TCK 78, uluslararası hukukun temel prensiplerine uyum sağlamak amacıyla bu kuralın dışına çıkar. Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar, uluslararası alanda Jus Cogens (emredici norm) olarak kabul edilen, evrensel vicdanı yaralayan ve zaman aşımına uğramaması gereken suçlar kategorisindedir.


Bu hüküm, Türkiye’nin bu suçlarda adalet mekanizmasını sürekli ve kalıcı kılma taahhüdünü gösterir. Hukuki sonuç, suçun işlenmesinin üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, yargılama ve kovuşturma hakkının devam etmesidir. Bu durum, failin hesap verebilirlikten kaçmasını engellemeyi ve cezai yaptırım tehdidini kalıcı kılmayı amaçlamaktadır.


B. Savunma Stratejileri Üzerindeki Etkisi


Zamanaşımının işlememesi kuralı, TCK 78 ile yargılanan sanıklar için tipik bir prosedürel savunma yolunu tamamen kapatmaktadır. Bu, hukuki sürecin sadece maddi gerçeğe ve suçun unsurlarının ispatına odaklanmasını zorunlu kılar. Bir Ankara avukat için bu tür davalarda, savunma stratejisi, prosedürel itirazlar yerine, örgütün hukuki tanımının (üyeler, hiyerarşi, süreklilik) sağlanamamasına veya failin eyleminin TCK 76/77 kapsamındaki özel amaç kastıyla yapılmadığına dair kanıtların sunulmasına odaklanmalıdır. Zamanaşımının olmaması, cezai yaptırım tehdidini kalıcı hale getirerek, bu tür örgütlenmelerde yer almayı düşünenler için son derece ağır bir caydırıcılık yaratmaktadır.



IV. Mukayeseli Hukuk Analizi: TCK Madde 78 (Özel) ve TCK Madde 220 (Genel)


TCK Madde 78’in hukuki yorumu ve uygulanması, TCK Madde 220 (Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma) ile arasındaki ilişkinin doğru anlaşılmasını gerektirir.


A. Özel Hüküm/Genel Hüküm İlişkisi


TCK 78, Türk Ceza Hukuku'nda Lex Specialis (özel kanun) niteliğindedir. Çünkü bu madde, suç örgütünü münhasıran soykırım ve insanlığa karşı suçlar gibi çok spesifik ve ağır amaçlar için kurulan yapılarla sınırlandırır. Buna karşılık TCK 220, kanunda yer alan diğer tüm suçları işlemek amacıyla kurulan örgütleri kapsayan genel hükümdür.


Uygulama prensibi gereğince, bir örgüt TCK 76 veya TCK 77’deki suçları işlemeyi amaçlıyorsa, öncelik her zaman TCK 78’e verilir.


B. Amaç, Zamanaşımı ve Cezai Boyut Farklarının İncelenmesi


TCK 78 ve TCK 220 arasındaki işlevsel ve hukuki ayrım, TCK 78’in olağanüstü ciddiyetini vurgulamaktadır:


TCK Madde 78 ve TCK Madde 220 Karşılaştırmalı Analizi

Özellik

TCK Madde 78 (Uluslararası Suç Örgütü)

TCK Madde 220 (Genel Suç Örgütü)

Hedef Suçlar

Sadece Soykırım (76) ve İnsanlığa Karşı Suçlar (77)

Kanundaki diğer tüm suçlar

Zamanaşımı

İşlemez (TCK 78/3)

Genel Hükümler Uygulanır (İşler)

Cezai Ciddiyet (Yönetici)

10 yıldan 15 yıla kadar hapis

4 yıldan 8 yıla kadar hapis (TCK 220/1)

Tüzel Kişi Yaptırımı

Güvenlik Tedbiri Zorunlu Uygulama

Suçun niteliğine göre güvenlik tedbiri uygulanabilir

Bu karşılaştırma, TCK 78’in cezai yaptırımının ve hukuki sonuçlarının, TCK 220’den çok daha ağır ve istisnai olduğunu ortaya koymaktadır. TCK 78 ile yargılanan bir sanık için, suçlamanın TCK 220’ye düşürülmesi (vasıf değiştirme) ihtimali, zamanaşımı hükümlerinden faydalanma potansiyeli nedeniyle hayati önem taşır. Bu nedenle, savunma stratejisinin temel direği, örgütün özel amaç kastının TCK 76/77 olmadığına dair ikna edici hukuki kanıtlar sunmaktır.



V. Güncel Yargıtay Kararları Işığında TCK Madde 78’in Uygulama Prensipleri


Soykırım ve insanlığa karşı suçlar kapsamındaki örgüt davaları, nadir ve yüksek gizlilik derecesine sahip olduğu için, TCK 78’e ilişkin geniş ve açık içtihat serisi bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay, genel olarak suç örgütü tanımına ve TCK 220’nin örgüt unsurlarına ilişkin yerleşik prensipleri, TCK 78 davalarına da kıyasen uygulamaktadır.


A. Yüksek Mahkemenin Örgüt Kavramına Yaklaşımı


Yargıtay’a göre, adi bir suç birliği veya suça iştirak ile örgüt arasındaki ayrım, hukuki niteleme açısından zorunludur. Yüksek Mahkeme, bir örgütün varlığı için süreklilik, üyeler arasında hiyerarşi ve belirsiz sayıda suç işleme elverişliliğini temel şartlar olarak aramaktadır:


  1. Asgari Üye Sayısı ve Yapısal Yeterlilik: Örgüt, TCK 220 atfıyla en az üç kişiden oluşmalı ve amaçlanan suçları işlemeye yeterli teknik ve lojistik imkanlara sahip olmalıdır.

  2. Hiyerarşik Düzen: Failler arasında bir emir-komuta zinciri veya gevşek bir ast-üst ilişkisi bulunması esastır. Yöneticilerin (kurucuların) ve üyelerin rolleri belirgin olmalıdır. Bir dava dosyasında, hiyerarşinin ispatlanamaması, örgüt suçunun oluşumunu engelleyen en önemli savunma argümanlarından biridir.


B. Örgüt Üyeliği ve Özel Kastın İspat Zorlukları


TCK 78’in manevi unsuru olan özel kastın ispatı, davanın en kritik aşamasıdır. Yargıtay içtihat prensipleri, örgüt üyeliği kastının doğrudan ve özel olduğunu aramaktadır. Sanığın, örgütün amacının Soykırım veya İnsanlığa Karşı Suçlar olduğunu bilerek ve isteyerek bu hiyerarşik yapıya dahil olması gerekir. Olası kast (dolaylı kast) ile örgüt üyeliği ispat edilemez.


Ayrıca Yargıtay, örgüt üyeliği ile örgüte yardım etme arasındaki ince çizgiyi belirler. Üyelik, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmayı ve örgütün amaçları doğrultusunda süreklilik arz eden işlevsel bir rol üstlenmeyi gerektirirken; sadece bir defalık lojistik destek veya yardım eylemleri, eğer sanığın örgüte dahil olma kastı yoksa, örgüt üyeliği yerine daha hafif bir suça (örneğin TCK 220/3) vücut verebilir. TCK 78 davalarının seyri, bu ayrımların ispatlanmasına büyük ölçüde bağlıdır.



VI. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)


1. TCK Madde 78 suçu ne anlama gelir ve hangi suçları kapsar?


TCK Madde 78, Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen, münhasıran Soykırım (TCK 76) ve İnsanlığa Karşı Suçlar (TCK 77) gibi uluslararası suçları işlemek amacıyla kurulan veya yönetilen örgütlenmeleri kapsayan özel bir hükümdür. Bu madde, genel suç örgütlerinden farklı olarak, amaç suçun ciddiyeti nedeniyle daha ağır yaptırımlar öngörür.


2. TCK 78'de örgüt kurulması için asgari kaç kişi gerekir ve örgütün hiyerarşisi nasıl olmalıdır?


TCK 78’de bu sayı açıkça belirtilmese de, TCK 220’ye yapılan atıf gereği ve yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda, bir örgütün varlığı için en az üç kişinin bir araya gelmesi, bu kişilerin arasında gevşek de olsa hiyerarşik bir yapının bulunması ve eylemlerinde süreklilik amacının olması zorunludur.


3. TCK 78 suçlarında zamanaşımı uygulanır mı?


Hayır. TCK Madde 78/3 hükmü, uluslararası suçların ciddiyeti nedeniyle bu suçlardan dolayı zamanaşımının işlemeyeceğini açıkça hükme bağlamaktadır. Bu kural, failin sürekli olarak hesap verebilirlik tehdidi altında kalmasını sağlar.


4. TCK 78 suçu ile TCK 220 (Genel Suç Örgütü) arasındaki temel hukuki fark nedir?


Temel fark, örgütün amaçladığı suçun niteliği ve hukuki sonuçlardır. TCK 78, sadece Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçları hedefler ve bu suçlarda zamanaşımı işlemez. TCK 220 ise genel suçları hedefler ve normal zamanaşımı kurallarına tabidir. TCK 78, özel amaç taşıyan bir Lex Specialis hükmüdür.


5. Tüzel kişiler (şirketler) TCK 78 kapsamında nasıl bir yaptırımla karşılaşır?


Tüzel kişiler bu suçlardan dolayı hapis cezası almazlar, ancak TCK 78/2 uyarınca zorunlu olarak güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu tedbirlerin uygulanabilmesi için tüzel kişinin yararı gözetilerek ve temsilcilerinin kasıtlı eylemiyle suç işlenmiş olması şarttır. Yaptırımlar yasal iznin iptali veya müsadere gibi ağır sonuçlar doğurabilir.


6. Ankara'da TCK 78 davaları için hangi uzmanlıkta hukuki danışmanlık alınmalıdır?


TCK 78 davaları, uluslararası ceza hukuku, delil usulleri ve TCK'nın özel hükümleri hakkında derin bilgi gerektirir. Bu tür karmaşık davalar için, uluslararası boyutta tecrübeli ve merkezi yargı mercilerine yakın konumda bulunan Ankara avukat veya yenimahalle avukat uzmanlık alanındaki ceza hukuku profesyonellerinden destek alınması tavsiye edilir.



VII. Sonuç: Uluslararası Hesap Verebilirlik ve Hukuki Mücadele


Türk Ceza Kanunu Madde 78, Türk hukuk sisteminin uluslararası suçlara karşı toleranssız yaklaşımını ve evrensel adalet ilkelerine bağlılığını net bir şekilde ortaya koyan temel bir hükümdür. Örgütlenme eylemini tehlike suçu olarak kabul etmesi, yöneticilere ve üyelere ağır hapis cezaları öngörmesi ve en önemlisi, zamanaşımını ortadan kaldırması, bu suç tipinin önleyici ve cezalandırıcı niteliğini pekiştirmektedir.


Hukuki süreçte başarı, büyük ölçüde örgütün amaç suçunun (TCK 76/77) özel kastla işlenip işlenmediğinin kanıtlanmasına ve örgüt yapısının TCK’nın aradığı hiyerarşi ve süreklilik şartlarını taşıyıp taşımadığının detaylı analizine bağlıdır. TCK 78, sadece soykırım ve insanlığa karşı suçların işlenmesi maksadıyla kurulan örgütler için özel bir düzenleme (Lex Specialis) teşkil ettiğinden, uygulamada genel örgüt suçu olan TCK 220 ile arasındaki ayrımın dikkatlice yapılması gerekir.


Bu denli ciddi ve teknik ceza hukuku ihtilaflarında, uluslararası ve ulusal hukuki normlara tam hakimiyet gereklidir. Hukuki süreçlerin yetkin bir uzman rehberliğinde yürütülmesi, hukuki mücadelede etkinliğin sağlanması ve müvekkil haklarının tam olarak korunması için vazgeçilmez bir gerekliliktir.


Yasal Uyarı: Bu web sitesinde yer alan bilgiler, yalnızca genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Bu sitedeki bilgilerin kullanımı, hiçbir şekilde avukat-müvekkil ilişkisi oluşturmaz. İçerikte yer alan bilgilere dayanarak hareket etmeden önce, özel hukuki durumunuzla ilgili olarak mutlaka bu alanda çalışan bir avukata danışmanız tavsiye edilir.


Yorumlar


bottom of page